Перевод: с турецкого на все языки

со всех языков на турецкий

gezip dolaşmak

См. также в других словарях:

  • orası senin, burası benim dolaşmak (veya gezmek) — durmadan gezip dolaşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mehtaba çıkmak — ay ışığında gezip dolaşmak O gece mehtaba çıkmak için bir hayli evvelinden başlayan tatlı bir hazırlık devresi vardı. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atın varken yol tanı, ağan varken el tanı — elde imkân varken gezip dolaşmak, dost edinmek gerekir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • DEVR-İ EBVAB — Kapı kapı gezip dolaşmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gezinmek — nsz 1) Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu. P. Safa 2) Belirli bir çevre içinde gezip durmak Bir akşam rıhtım boyunda geziniyordum. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gezmek — nsz, er 1) Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu. O. C. Kaygılı 2) Bir yerde dolaşmak, yürümek Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi. S. F.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • SEVM — Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme. * Su i kasd. Zulüm ve minnete giriftar etmek. Derde sokmak. * Dağlamak. * Başına buyruk olup istediği yere gitmek. * Kuş havada dolaşmak. * Satışa arzetmek. * Satın almak istemek. * Fâide… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»